Göz çevresi yüzümüzde yaşlanma belirtilerinin en çabuk ortaya çıktığı alandır. Kaşların düşmesi, alt ve üst kapaklarda deri fazlalıklarının sarkması, kapaklarda torbalanmalar oluşması, gözaltındaki mor bölgenin genişlemesi ve göz çevresi kırışıklıkların çoğalması en çok dikkati çeken değişikliklerdir.

Deri çizgilerinin derinleşmesi, iki kaş arasında, burun kökünde, alında ve göz dış bölgesinde yoğunlaşır. Göz dış bölgesi, yani şakak altı diyebileceğimiz bu bölgede ki çizgiler genel anlamda “kazayağı” çizgileri diye adlandırılır. Bu çizgiler normalde tebessümle ortaya çıkarlar, ancak tebessüm edilmediğinde hala derin olarak mevcut iseler yorgunluk ifadesi vereceklerdir.

Yaşlanma ve deride elastik liflerin kaybı sonucu bir pörsüme oluşur, fonksiyonel hareket sonunda deri eski haline gelemez, fonksiyonel çizgiler yavaş yavaş kalıcı olmaya başlarlar ve zaman ilerledikçe derinleşirler.

Deride oluşan elastik lif kaybını tam olarak tedavi eden bir yöntem günümüzde maalesef yoktur. Ancak geçici olarak bu konuda kimyasal soyma (chemical peel), dermabrazyon, mikrodermabrazyon, lazer ile deri soyma uygulamaları faydalı olur. Bu konuda daha önce kullanılan karbondioksit ve erbium lazerlerinin günümüzde “fraksiyonu lazer teknolojisi” biçimiyle üretilen yeni jenerasyonlarında, nokta şeklinde yakılan alanın çevresinde sağlam dokunun bulunması nedeniyle aşırı bir yara oluşturmaksızın, deri kırışıklıklarının azaltılması mümkün olmaktadır. Bu tedavi ince kırışıklıklarda geçici (6-12 ay) iyilik hali sağlar.

Daha kalın kırışıklık bölgeleri için uygulanabilecek radyofrekans ve ultrason enerjilerini kullanan teknolojik cihazlar mevcuttur. Bu cihazlar deriyi yakmadan, deri altında yanık oluşturarak bir büzülmeye neden olurlar. Elbette cilt altında ki gözle görünmeyen yanık yarası iyileştiğinde her şey eski haline gelecektir. Bu konuda kalıcı yeni kollajen doku oluşumu ile etkinin yıllarca süreceği gibi ifadeler bilimsel olarak kabul görmemektedir. Bu konular üzerinde sürekli çalışmaların yapıldığı ve ilerlemenin sağlandığı ilginç bir alandır, ancak ekonomik yönü nedeniyle de maalesef medya unsurları da çokça kullanılarak hasta suiistimaline son derece açıktır.